Süpermarket Hileleri

Son 20 yıldır, mahalle bakkalımızdan süpermarketlere yönelen bir alışveriş alışkanlığına maruz kaldık. Haliyle daha çok çeşit, kredi kartı ile alışveriş gibi rahatlatıcı nedenlerle hepimiz bu sistemin içinde birer piyon gibiyiz.

Marketten, eve gelince poşetlere bakınca (artık poşetler de ücretli oldu) bunlara hiç ihtiyacımız yoktu, neden aldık ki? diye kendimize çok sormuşluğumuz vardır?

Peki, bu tüketimi körükleyen dış etkenlerden kendimizi nasıl korumalıyız? Aslında bu yazıyı, tüketim davranışlarımızı nasıl kontrol altına alabiliriz, ihtiyacımız olmayan ürünleri almamak için farkındalığımızı yükseltmek adına sizlerle paylaşmak istiyorum.

Süpermarketlerde, giriş dışında genelde pencere yoktur. Bunun sebebi dış dünyadan uzaklaşmanızı ve alışverişe odaklanmanızı sağlamaktır.

Temel ihtiyaç maddeleri, marketin köşelerine yerleştirilmiştir. ekmek, et, süt, meyve sebze reyonları marketlerde birbirinden uzak alanlardadır. Bu alanlara gitmek için geçtiğimiz reyonlar ise tuzak ürünlerle dikkatimizi çekmek için kurgulanmıştır.

Süpermarketlerin girişinde genelde sağda, taze ürün reyonları bulunur. Yapılan araştırmalar, insanların ürün gezmeye sağdan başladığını ortaya koymuştur. Girişte sağda taze ürün (çiçek, sebze, meyve) görülmesi, müşterilerde diğer ürünler içinde taze algısını yaratır

Aynı rafta bulunan iki ürün arasında, sağ tarafta bulunan ürün genelde daha pahalıdır. Bu durum bizlerin tamamen sağ taraf algısından kaynaklanır

Alışveriş arabaları olması gerekenden daha büyüktür. Büyük alışveriş arabası,bilinç altınıza , ”daha fazla alışveriş yapabilirim” veya ”çok fazla şey almadım” mesajı verir.

Etiketlerdeki küsüratlı ürün fiyatları vardır. Küsuratlı ve senkron rakamlı fiyatların daha ”uygun fiyatlı” olduğu algısı bilinçaltımızda belirir.

En pahalı ve marketlere kar getiren ürünler, reyonlarda 1.6 metre hizasında bulunur. Bu yükseklik insanlar için göz hizası olarak kabul edilmiş ve alışverişin en çok yapıldığı yükseklik olarak belirlenmiştir.

Erkeklerin tercih ettiği ürünler, genelde reyon koridorunun tam ortasındadır.Erkekler sadece almak istedikleri ürüne yönelir ve aldıktan sonra geri dönerler; buna”bumerang etkisi”denir. Erkeklerin reyonda daha fazla ürün görebilmeleri için o ürünler reyonun ortasında yer alır.

Pahalı ürün reyonu zeminlerinde küçük, diğer reyonlarda ise büyük karolar kullanılır. Yapılan araştırmalar, küçük geometrik şekillerin (karoda olduğu gibi) hızlı karar verilmesini sağlarken, büyük şekillerin karar alımını yavaşlattığını göstermiş

Hiçbir koridor boşluğa açılmaz. Her koridorun sonunda mutlaka bir başka ürün reyonu vardır, ürünlerle olan kontağınızı kesmemek için bu yöntem kullanılır.

Deterjan reyonları mis gibi kokar. Sıkı sıkı paketlenmiş ürünlerden gelmiyor maalesef o kokular, sizin algınızı açmak için uygulanan koku spreyleridir.

Fırından yeni çıkmış çıtır çıtır taze ekmek kokusu yayılır. Dikkat ettiniz mi? Birçok süpermarkette fırın bile yoktur ama ekmeğin kokusu sizi alır götürür, yani size ekmek aldırır, iştahınızı açar.

Et reyonu yanında ya da karşısında baharat reyonu vardır. Tamamlayıcı ürünlerin birlikte satınalınma imkanını artırır.

Kasanın yanında duran sakız, çikolata, jilet reyonu. Bunların hiçbiri tesadüf değildir.

Bir de unutmadan, markete gittiğinizde arka fonda çalan müziğin farkına varın. Acaba ne çalıyor?

Bu kadar çok düzenek, bizlerin tüketim alışkanlıklarını artırmaya ve ihtiyacımız olmayan ürünleri satın almamıza neden olan dışsal tetikleyicilerdir. Peki bu uyarıcılara karşı nasıl tetikte olmalıyız?

Süpermarketlere gitmeden önce ihtiyaç listenizi mutlaka oluşturun. Ürünlerin gramaj ve fiyat etiketlerine göre karşılaştırma yapın. Mümkünse telefonunuzun hesap makinesini bunun için kullanın. Ürünlerin en tazesini rafın en arkasında bulabilirsiniz. Artık poşetler de paralı, bu yüzden yanınızda alacağınız bez torba veya file kadar alışveriş yapın. Belli sürede tüketebileceğiniz kadar ürün alın.

Herkese farkındalığı yüksek iyi alışverişler…